17 Aralık 2013 Salı

ÖLMEDEN ÖNCE İZLEMENİZ GEREKEN 10 DİRENİŞ FİLMİ


Direnişi iliklerimize kadar hissettiğimiz günlerden geçiyoruz,Haziran Direnişi 70'ler sonunda demir yumrukla sonlandırılan direniş kültürünün yeniden doğuşu oldu,barikat kurma,polisle mücadele ,duvar yazıları,pankartlar yeniden Türk insanının hayatına girdi ,30 yılın tüm sessizliği Haziran Direnişi ile sonlandı ve büyük bir gürültüye dönüştü.Gezi direnişi ile ilgili çok şey söylendi ,yazıldı bugün de ben size mutlaka izlemeniz gereken 10 tane  direniş filmi hazırladım.Direnişle ilgili tüm güzelliklerin olduğu bu filmler  size Haziran 2013'ün hareketli günlerini anımsatacak ,iyi seyirler...
      ZABRISKIE NOKTASI( Zabriskie Point): Büyük bir Marksist Forum toplanmıştır ve bir grup üniversiteli genç  hem gündemi değerlendirmekte hem de direnişle ilgili ayrıntıları netleştirmektedir.Film 2 katmanlı olarak yürür,bir yandan polis ve direnişçilerin gösteriler sırasındaki kanlı çatışmasını izleriz bir yandan da iki gencin aşk hikayesini ...
        HERŞEY YOLUNDA( Tout Va Bien): Bir grup fabrika işçisi çalıştıkları fabrikayı işgal eder ve patronlarını rehin alırlar,  gazeteci çift de işçilerle röportaj yapmak için fabrikaya gelir, 2 saat boyunca işçiler sendika,çalışma koşulları,yaşamdan beklentileri ve toplum hakkında konuşurlar ve tüm düzeni sorgularlar.Bir yandan da dışarıda ünüversite öğrencileri polisle çatışmaktadır. Bu film sosyalizm ,direniş ,grev ve işçiler üzerine yapılmış en önemli fimdir bana kalırsa.
       DÜŞLER TUTKULAR SUÇLAR ( The Dreamers) : Mayıs 68 Fransız sinematek'i sağcı hükümet politikaları gereğince kapatılmıştır, bir yandan da  sosyalist fransız gençleri sokağa çıkmaya başlamışlardır, tam böyle bir politik ortamda 2 fransız genci ile tanışan Amerikalı Mathew onlarla hayatı yeniden sorgulamaya girişir,bir apartman dairesine kapanırlar ve orada politika,cinsellik,ahlak   gibi hayatın en önemli konularını irdelemeye başlarlar, fakat sokaktan gelen çatışma seslerine daha  fazla kayıtsız kalamayacaklardır.
         EKİM (OKTOBER): Büyük yönetmen Sergei Eisenstein  Ekim devriminin 10.yılında büyük bir propaganda filmine imza atar, Rusya'da devrime giden tüm süreci belgesel tarzında çeker. Filmde devrim çoşkusunu tüm benliğinizle hissedebilirsiniz ve gelmiş geçmiş en önemli direniş filmidir.
            SYMPATHY FOR THE DEVIL:İzlenmesi zor filmlerden biridir ,filmde hem Rolling Stones 'un efsane şarkısının kayıt sürecini izleriz, hem de Vietnam savaşı,siyah direnişi gibi dönemin önemli direnişlerini izleriz.
             SEFİLLER (LES MISERABLES): Toplumsal olarak çürümüş olan Fransa artık fakirin çok fakir,zenginin çok zengin olduğu umutsuz bir ülkedir,bu süreçte kürek mahkumu Jan Veljan kendini farklı bir kimlikle yeniden yaratır.Bir yandan da Fransız gençlerinin başlattığı direniş hem büyük sokak çatışmalarına sahne olacak hem de Fransa'ya daha adil bir yaşam gelmesini sağlayacaktır.
                AH ŞANSLI ADAM (O LUCKY MAN ): Marksist İngiliz yönetmen Lindsay Anderson'un çektiği  Ah Şanslı Adam  3 saatlik bir sosyalizme övgü filmi.Hevesli İngiliz genci Mick Travis hayatın ona sunduğu tüm fırsatlardan yararlanmak için yola çıkar fakat başına hiç de beklemediği olaylar gelir,film boyunca bir hayal kırıklığından  başka bir hayal kırıklığına sürüklenir durur,kapitalizm ona çok şey vaat etmiştir ama tüm bunlar aslında birer ilüzyondur,Mick zamanla kapitalist sistemin bir kandırmaca olduğunun farkına varacaktır ama ya çok geç olduysa.
                 ÇİNLİ KIZ( LA CHINOISE): Bir grup sosyalist Fransız genç hem marksizm üzerine kafa yormak hem de yazlarını değerlendirmek üzere bir apartman dairesine kapanırlar.Evin tüm odalarını sosyalist imgeler ve propaganda malzemeleri ile kaplarlar,maoist bir radyo dinlerler.Farklı toplumsal katmanlardan gelen gençler hem kendi hayatlarını sorgularken hem de Fransa'ya  sosyalizmi getirmenin yollarını irdelerler.Kurdukları bu küçük hücre evinde  zamanla şiddetin bunu yapmanın tek yolu olduğu sonucuna varırlar.Bu film hem sosyalizmde şiddet sorununu irdeliyor hem de genç insanların ülkeye politik bakışlarını göstermesi açısından çok önemli .
                    FAHRENHEİT 451 : Sinema tarihinin bana kalırsa en önemli filmlerinden biri budur.Bir bilim kurgu filmi gibi gözükse de bu film faşizmi en iyi anlatan filmlerdendir.
       Montag evlerin yanmaz malzemeden yapıldığı ve itfaiyecilerin artık sadece kitap yaktıkları bir dönemde yaşayan bir itfaiye eridir.Kitaplar ve tüm yazılı dökümanlar yasaklanmıştır.Artık herkes kitaplarını saklamaktadır fakat ispiyoncu yan komşuları nedeniyle tüm hepsi tehlike altındadır.Anlamsız tekdüze bir hayatı ve dolgun bir maaşı olan Montag genç bir kızla tanışır ve hem yaptığı işi hem de hayatını sorgulamaya başlar,bu süreç onu direnişçilerle tanışmaya kadar götürecektir.
                     HAFTASONU(WEEK-END): Kapitalizmin çirkin yüzünü tüm açıklığıyla gösteren bu film artık birbirlerini sevmeyen ,hatta öldürmeyi bile düşünen  burjuva bir çiftin haftasonunu değerlendirmek üzere arabayla bir yolculuğa çıkmasıyla başlıyor.Çıktıkları yolda ölümlü bir kaza olan çift alternatif yollardan gitmeyi denerken  kaybolur.Çift film boyunca insanlık tarihini ve kapitalist düzeni sorgulayan insanlar ve kahramanlarla karşılaşacak ve filmin sonunda ummadıkları şekilde değişmiş olacaklardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder